İslam Felsefesi, Din Felsefesi ve Kelam'ı nasıl okumalıyız?
Din felsefesi, dinin inançlarının makul olup olmadığını ortaya koymaya çalışan bir disiplindir. Kelam (Teoloji) ise dinin inançlarını temellendirmek, çözümlemek yahut savunmak için vardır. Dolayısıyla din felsefesinin dine bakışı, dinin dışından iken kelamın dine bakışı dinin içindendir.
Lakin bu tanım, bir
dindarın din felsefesi çalışamayacağı yahut bir din felsefecisinin dindar
olamayacağı anlamına gelmez. Nihayetinde burada esas olanın bu ilimle iştigal
olan bilim adamı olmadığı gibi bilim adamının algısı da olamaz. Öyleyse esas
olan din felsefesinin yöntem ve amacıdır. Din felsefesi, yöntem ve gayeleriyle
dine dışardan bakarak dinin inanç ve ritüellerini değerlendirirken, Kelam ilmi dine dinin içinden bakarak dinin inançlarını çözümler ve savunur.
Pek tabi bizim burada
bahsettiğimiz kelam (teoloji) türü, dini bilgiyi felsefi yöntemler ile temellendirmeye,
çözümlemeye ve savunmaya çalışan türdür. Nihayetinde farklı yöntem ve amaçlara
sahip muhtelif kelam ve kelamcılar da mevcuttur.
İslam felsefesi ise
sonuçlarında yahut epistemolojik anlamda kaynağı bakımından islamdan etkilenmiş
olan felsefe demektir. Dolayısıyla islam felsesi, kelamdan farklı olarak islamı
savunmak gayesi gütmez. Fakat sonuçları ve temele aldığı bazı kabulleri
islamidir.
Dolayısıyla din
felsefesi islam felsefesinden temelde, bütün dinleri ve bu dinlerin inançlarını
muhatap almasıyla ayrılırken; hakikat iddiasında olmamasıyla da ayrılır. Öyle
ki İslam Felsefesi, her ne kadar özgün bir felsefe olduğu iddia etse de dolaylı
olarak islami hakikatin arayışındadır. Oysa din felsefesi, islamın bu hakikat
iddialarının makullüğünü incelemektedir. Bu yönüyle din felsefesi, güncel
manada felsefi paradigmanın bir ürünüdür, islam felsefesi ise klasik felsefi
paradigmanın bir neticesidir.
Yorumlar
Yorum Gönder