Akademisyen mi yoksa Şeyh mi Bilir?
Tasavvufun hakikat bilgisine tasavvuf felsefesi ile ulaşılmaz. Tasavvuf felsefesi, riyazet (keşf) ile ulaşılmış olan hakikatin, anlatımından/tasavvurundan ibarettir.
Bu haseple bir akademisyen, tasavvuf felsefesini bir şeyhten çok daha iyi bilebilir. Fakat bu, o akademisyenin, tasavvufun hakikatine erişebildiği anlamına gelmez. Zira tasavvufun yegane hakikate ulaştırma yöntemi, riyazettir.
Aynı sebeple tasavvuf felsefesi veya her hangi bir nakli bilgi, tasavvuf için, epistemik anlamda bir bilgi değeri taşımaz. Zira tasavvufun tek bilgi kaynağı vardır, o da keşf’tir.
Tasavvufun yegane usûlü riyazet, vusûlü ise keşftir. Ol sebepten -referansla- “Usûlsüz vusûl olmaz.” denir.
Yorumlar
Yorum Gönder